Spor üzerine yazılar kaleme almaya çalışıyorum. Ancak bazı okurlar, ne yazdığımı okumadan, sadece futbolla ilgili kendi öz eleştirilerini ortaya koyuyor. Peki, bu eleştirilere katılıyor muyum? Evet, ama bir şartla: Madem eleştiriyorsunuz, ne biliyorsanız yazın; yazarken de çözümünüzü veya önerinizi ekleyin ki biz de cevap verelim. Beyefendiler, sanal âleme yazmakla olmuyor bu işler.   Ben, şahsım adına spor için önce Beykoz’da, ardından İstanbul genelinde ve Türkiye çapında 50 yıllık bir tecrübeye sahibim. Kendi imkân ve becerilerimle, amatör spora hizmet eden ve etmeye çalışan sizler gibi bir bireyim. Elbette icraat ederken bilmeden yanlış yapabilirim, hata edebilirim; sonuçta hepimiz insanız.   Unutmayın, yazdıklarınız yalnızca yazara değil, topluma da sağlıklı mesajlar vermelidir. Aksi takdirde toplum, söylediklerinizi dikkate almaz. Yapıcı öz eleştirileriniz, hem topluma hem de kurumsal yapılara doğru adımlar attırır.   Spor ve insan yaşamında başarı sadece şampiyonluk demek değildir. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Ben sporcunun zeki, çevik, aynı zamanda ahlaklısını severim” sözünde belirttiği gibi, öncelikle ahlak, zekâ ve fiziksel yeterlilik bir arada olmalıdır. Sporda başarı, yalnızca kupa ya da madalya ile ölçülmez; spor, aynı zamanda topluma faydalı bireyler kazandırmanın en etkili araçlarından biridir.   Gerçek spor insanlarının ve sporcuların hedefleri elbette vardır. Ancak bu hedeflere, değerlerinden taviz vermeden ulaşmak çok daha kıymetlidir. Biz ebeveynler, çocuklarımızı mahallemizdeki en yakın spor kulüplerine yönlendirerek onların sağlıklı ve bilinçli şekilde spor yapmalarını teşvik etmeliyiz. Spor, gençlerimizin fiziksel ve ruhsal gelişimi açısından en az okul eğitimi kadar önemlidir.   Amatör spor kulüpleri, bu bilinçle hareket ederek gençlerin sağlıklı yetişmesine, sosyal ve kültürel gelişimlerine katkı sağlamakta; onları kötü alışkanlıklardan uzak tutmak için büyük özveri göstermektedir. Kulüp yöneticileri ise maddi ve manevi desteği ellerinden geldiğince sunmaktadır.   Amatör sporun sürdürülebilirliği için Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın yanı sıra belediyeler ve yerel yönetimler de tesisleşme ve altyapı desteği sağlamaktadır. Bazı kulüpler belediyelere veya şirketlere bağlı olarak çalışsa da, büyük çoğunluğu tamamen gönüllü yöneticilerin gayretleriyle ayakta durmaktadır.   Doğrusu, spor adına yazıyoruz ama aklımız hâlâ futbolda. Ben de dahil, toplum olarak spor deyince futbolu önceliyoruz. Oysa siz değerli ailelere büyük görev düşüyor: Çocuğunuzun hangi spor dalında başarılı olabileceğini, artık bilimsel testlerle belirlemek mümkün. İsterseniz bu konuda ben de yardımcı olabilirim.   Yazımı bir örnekle bitirmek istiyorum. Torunum dört yaşına geldiğinde, hangi sporda yetenekli olduğunu görmek için test yaptırdık. Bugün yedi yaşında ve futbol dışında sevdiği branşlarda spor yapıyor. Torunum dedesi olarak bana, çocuklarım ise babaları olarak bana danıştı. Onlara doğru adımlar atmaları için rehberlik ettim. Sonuçta ailece spor adına çok mutluyuz. Dilerim, tüm çocuklar aynı mutluluğu yaşar.